İlköğretimde Türkçe eğitimi

Dil öğretimi konusunda sürekli yeni yaklaşımlar benimseniyor. Türkçe eğitiminin bilimsel yöntemlerle yapılması halinde Türkçe’yi doğru konuşmak ve doğru yazmak mümkün olacaktır. Bu yüzden mevcut Türkçe eğitim programları, çağdaş anlayışı göre yeniden düzenlenmelidir.

Türkçe eğitiminde geleneksel yöntemlerden tamamen kurtulmuş değiliz. Birçok öğretmen hala geleneksel yöntemlere göre Türkçe eğitimine devam etmektedir. Bu sorunun önüne geçmek için öncelikle Türkçe dersinin bilgi dersi değil; beceri ve anlatım dersi olduğu gerçeğini benimsemeli ve öğrencilere bunu benimsetmeliyiz. Programda yer alan okuma anlama,dinleme, anlatım, dilbilgisi ve yazı etkinliklerinin hepsi atlanmadan yapılmalıdır. Program aksatılmadan uygulandığında öğrencilerin bu alanda kalıcı davranışlar ve alışkanlıklar kazanmaları sağlanacaktır. Yıllardır süregelen geleneksel ezber yöntemiyle ders işlemek ve sadece sınav bilgilerine yoğunlaşmak Türkçe eğitiminin başarılı olmasına hiçbir kakı sağlamaz.

Özellikle yazı dersine büyük önem vermek gerekir. Öğrencilere günlük tutturmak, şiir ya da hikaye yazmaya teşvik etmek onlara büyük katkılar sağlayacaktır. Uzun uzun metin incelemeye kalkışmak hem öğrencilere bir şey kazandırmaz hem de zaman kaybına neden olur. Eğitimin bütün alanlarında olduğu gibi Türkçe eğitiminin geliştirilmesinde de programdan uygulamaya kadar öğretmenlerin fikirleri alınmalıdır.

Türkçe öğretimi ifadesinden çok Türkçe eğitimi kavramını kullanmak daha doğrudur. Çünkü bizim amacımız öğrencilere Türkçe ile ilgili kalıp bilgiler vermek değil; onları Türkçe konusunda eğitmektir. Dil öğretiminde ezber bilgiye yer yoktur. Kompozisyon için ayrı bir ders saati ayırmak gereksizdir. Kompozisyon konuları işlenen metinden hareketle tartışıp yazdırılmalıdır.

Öğrencilere Türkçe ‘yi sevdirmek için yapacağımız en önemli şeylerde biri de onlara kitap okuma alışkanlığını kandırmaktır. Kitap okumak onların düşünce ufkunu geliştireceği gibi güzel konuşma becerilerini de geliştirecektir.